Kıran Kırana TÜRK-AMERİKAN Savaşı Belgeseli

Olayları birde bu yönden değerlendirelim… Mutlaka izlemeniz gereken bir belgesel
Kıran Kırana TÜRK-AMERİKAN Savaşı – YouTube.

Uğur Dündar: Kalemimizi satmak yerine kırarız

Star TV Haber Grup Başkanı usta gazeteci Uğur Dündar, gazeteci yazar Nedim Şener’in gözaltına alınmasına tepki gösterdi

 

CNNTÜRK’teki canlı yayına telefonla bağlanan Uğur Dündar şunları söyledi:

Nedim Şener, Türkiye‘nin yetiştirdiği soruşturmacı gazetecilik kulvarının önemli temsilcilerindendir. Nedim gazetecilik ilkelerinin dışında herhangi bir davranışı sergileyebilecek yapıda değildir. Halkın gerçekleri öğrenme arayışının ötesinde bir arayışa asla girmemiştir. İllegal örgütlerle bağlantısı olabileceğini hiç düşünmüyorum. Nedim sadece gazetecidir, cesaretli bir gazetecidir. Nedim bu çevrelerin istediklerini söylemediği için, onlara ters düştüğü için tepki çekmiş olabilir ama unutulmamalı ki demokrasi muhalefet etme hakkı olduğu sürece demokrasidir.

Gazetecilik korkuyla yapılabilecek bir meslek  değildir. Zaten hepimizin kafasında yeterince oto sansür olgusu yer etmiş durumdadır. Bu üzücü bir gerçektir. Düşünebiliyor musunuz, İçişleri Bakanı’nın ‘Türkiye’deki basın özgürlüğünün Amerika’dan bile önde olduğunu söylediği günlerden birkaç gün sonra gazeteciler yazdıkları kitaplar ve yaptıkları haberler nedeni ile terör örgütü ilişkisi suçlamasıyla gözaltına alınabiliyorlar. Bunu benim kabul etmem mümkün değildir.

Dürüst ve tarafsız gazetecilik artık yetmiyor. Ben kişisel olarak belli bir olgunluğa ulaştığım için bizden alkış bekleniyor. Yani iktidarın yaptığı her şeyi alkışlamadığın zaman iktidara köstek olan gazeteci oluyorsunuz. Bir anlamda bu durum Sedat Simavi’nin söylediği o unutulmaz sözleri bize hatırlatıyor: Kalemini kır ama satma! Alkışlamak bana göre satmak anlamına gelir. Biz kalemimizi satmak yerine kırarız ve bu mesleği yapmayız.

Kaynak: Posta İnternet

Türk'ün uzayla imtihanı!.. CNN TÜRK Video

Türk’ün uzayla imtihanı!.. CNN TÜRK Video

Wikileaks’in son bombası Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ABD’den bir Türk’ün uzaya gönderilmesi için yardım istediğini anlatan belge oldu. Bu akıllara Türk-uzaylı diyaloglarını getirdi. Yıllarca sinema ve mizah dünyamıza konu edilen Türk-uzaylı yakınlaşması Wikileaks’in de etkisiyle bakın nasıl yankı buldu.

 

Wikileaks‘in son bombası Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ünABD‘den bir Türk’ün uzaya gönderilmesi için yardım istediğini anlatan belge oldu. Bu akıllara Türk-uzaylı diyaloglarını getirdi. Yıllarcasinema ve mizah dünyamıza konu edilen Türk-uzaylı yakınlaşmasıWikileaks‘in de etkisiyle bakın nasıl yankı buldu.

(CNN TÜRK) — Tarih: 26 Mayıs 2006…İnternette bir askeri strateji web sitesi… Türkiye forum sayfalarında bir kullanıcı şöyle bir öneride bulunuyor:

“Türk hükümetinin bir Rus roketiyle uzaya neden Türk astronot göndermediğini öğrenmek beni bazı nedenlerden dolayı şaşırttı. Hollanda ve Belçika bunu yaptılar zaten. Türk astronot diye arama yaptığımda hiçbir sonuç çıkmıyor. Eğer bir Türk astronot uzaya gönderilseydi bu ulusal gurur anlamında iyi olabilirdi. Ayrıca bir Türk astronotu uzaya göndermek o politikacının popülaritesini yükseltirdi…”

Tarih: 3 Ocak 2011… Wikileaks sitesi… Türkiye ile ilgili yayımlanan belgelerin arasında ilginç bir not yer alıyor…

Amerikan New York Times gazetesinde yayımlanan son belgeler Cumhurbaşkanı Gül’ün ABDBaşkanı Barack Obama’ya bir mektup yazarak Türkiye’den uzaya NASA bünyesinde astronot gönderilmesini istediğini gösteriyor. Mektup Ocak 200’e ait.

Bu mektup, 2006 yılında bir internet sayfasında yapılan önerinin, dört yıl sonra Rusya‘yla değil de ABD‘yle hayata geçirilmeye çalışılan versiyonu gibi.

Wikileaks belgeleri henüz yalanlanmadığı için de Türk’ün uzayda olabilme olasılığı ‘ihtimaller denizi’ndeki yolculuğunu sürdürüyor.

Türkler uzayda hayali

Türkiye’nin uzaya çıkma hayalinin yeni olmadığı malum. Hatta bu konu Yeşilçam filmlerinde de defalarca işlenmişti.

“Turist Ömer Uzay Yolunda”, bir Türk’ün uzaya gidişinin garip hikayesini anlatıyordu.

Uzay temalı Cüneyt Arkın filmi “Dünyayı Kurtaran Adam” ise uluslararası arenada olumsuz eleştiriler alsa da Türk’ün uzayla imtihanının bir parçası olarak yerini almıştı.

Hatta uzaylı diye nitelediğimiz bir türkücümüz, Mustafa Topaloğlu, bile var.

Sinemanın dışında da uzaylılar hayatımızın bir parçası oldu.

Uşak’ta yaklaşmakta olan UFO‘ya taş atan köylülerin Dünya’yı kahramanca savunmaları zihnimizde hala çok taze.

Usta komedyen Cem Yılmaz‘ın “G.O.R.A”sı da yakın dönemde Türk-uzaylı ilişkisini irdeleyen son filmlerden biri olarak kalbimizdeki yerini koruyor.

Eğer Wikileaks‘in yayımladığı belgeler doğruysa (ki henüz yalanlanmadı), Boeing siparişi karşılığı Türkler uzaya gidebilecek ve bu ilişki soyutluktan çıkıp somut bir zemine oturacak.